17 Mayıs 2020 Pazar

Judgment At Nuremberg




1961 yapımı, içinde döneminin birçok önemli oyuncusunu barındırmasıyla ender rastlanan, 2 Oscar ödüllü, Amerikan Film Enstitüsü tarafından tüm zamanların en iyi mahkeme filmi seçilen, gerçek olaylardan yola çıkılarak kurgulanmış etkileyici bir anlatım; Nüremberg Duruşması (Judgment At Nuremberg)



Stanley Kramer’ın yönettiği, Abby Mann’ın yazdığı “Judgment At Nuremberg”, Almanya’nın Nürnberg şehrinde kurulan “Uluslararası Ceza Mahkemesi”nde, Nazi dönemi görev yapmış dört hakimin yargılanma sürecini anlatıyor. 
Filmin kurgusu ise Nazi dönemi üst düzey görevlerde bulunan yetkililerin yargılandığı “Nürnberg Uluslararası Ceza Mahkemesi (Ekim 1945)” ne dayanmakta.

Filmimiz özellikle düşündürttükleri ve sorgulatmalarıyla izlenmeye değer.
Başroldeki Stanley Spencer, Nazi hakimlerini yargılayan ceza mahkemesi yargıcı olarak karşımıza çıkmakta. Dava başladıktan bir süre sonra, yargıladığı insanların durumuna düşme riskini farkettiğinizde aslında doğru bulmadığımız şeyleri yapmanın koşullar uygun olduğunda ne kadar da kolay olabileceğini hatırlıyor insan. İnsan yapıp, etmelerine zihninde meşru bir zemin kazandırırsa ne kadar da tehlikeli bir yaratık oluyor aslında. Ve o ayrım düşünülenden çok daha ince bir çizgi aslında.

Film, insanı felsefi sorgulamaya iten “özgür irade” ve “sorumluluk” kavramları çerçevesinde işleniyor genel olarak. Kendinizi etiğin ve hukuk felsefesinin konu edindiği problemleri dert edinmişken bulabilirsiniz.
“İnsan eylemlerinde özgür müdür?”, “Her davranışımızdan sorumlu tutulabilir miyiz?”, “Sorumlu olduğumuz yanlış kararlarda başkalarının payı?”, “Özgürlüğü pratikte yaşamak, ağızdan çıktığı kadar kolay mıdır?”, “Yargıç her ikisi çeliştiğinde yasaları mı uygulamalıdır, adaleti mi sağlamalıdır? “Ahlakın evrenselliği?” vb.

 İmdb puanı: 8.2

Filmde savunma makamını temsil eden Maximilian Schell'de oynadığı avukat rolü ile o yıl Marlon Brando’yu geçerek en iyi erkek oyuncu Oscar’ını kazanmıştır. 

Hiç yorum yok: